Özgeçmiş:
1963 Bulgaristan Kırcaali’de doğdu. 1971 yılında 7 yaşında iken Türkiye’ye göç etti. Gazi Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi’nden 1986 yılında mezun oldu. Meslek yaşamı boyunca Bursa’da otomotiv sektöründe çalıştı. 2014 yılında emekli oldu, ancak halen eğitim danışmanı olarak meslek yaşamına devam ediyor. Evli ve bir çocuk babası olan Bahar Borazan, Bursa Fotoğraf Sanatı Derneği üyesidir.
Fotoğrafla ilişkisi babasının fotoğrafa olan ilgisinden dolayı başladı. İlk karanlık oda denemelerini ise1980 yılında lise öğrencisi olduğu okulun laboratuvarında yaptı. Üniversite öğrenimi boyunca fotoğraf çekmeye devam etti ve üniversitede düzenlenen temel fotoğrafçılık eğitimlerine katıldı. Çalıştığı şirketin fotoğraf kulübünde çeşitli karma sergilere katıldı.
Fotoğraflarında daha çok insan ve yaşam konuları üzerinde yoğunlaşmaktadır
Sergi: Kırmızı Pasaport
Bulgaristan’da yaşayan Türkler için göç düşüncesi sürekli vardır. 1912, 1950, 1971 ve son olarak 1989 göçleri büyük sosyal hareketlerdir.
Bulgaristan’dan Türkiye’ye göçen insanlar beraberlerinde anılarını, balkan kültürünü ve yaşam biçimlerini de getirmiş ve yerleştikleri coğrafyaları etkilemişlerdir.
Son olarak Bulgaristan’ın Türklere karşı uyguladığı baskı ve asimilasyon politikaları sonucunda Türkler, 1989 yılında Bulgaristan’dan Türkiye’ye göç etmek zorunda bırakılmışlardır. Yüzyıllarca yaşadıkları topraklardan Sosyalist Bulgaristan Hükümeti tarafından ağır baskılar altında bırakılmaları sonucu, o dönemde Turgut Özal’ın girişimleriyle anavatan olarak kabul ettikleri Türkiye’ye gelmişlerdir.
Bulgaristan göçmenleri tüm birikimlerini, sosyal ve siyasal haklarını geride bıraktıklarından, sıfırdan başlayarak bir hayat mücadelesine atılmışlardır.
1991 sonrasında Bulgaristan’daki sosyalist rejimin devrilmesi ve yerine demokratik sistemin gelmesiyle dengeler değişmeye başlamıştır. Soydaşlar, Bulgaristan’daki siyasi, sosyal ve ekonomik haklarını geri kazanmaya başlamıştır. İşte bu süreçte Türk kimlikleri yanında Bulgar kimliklerini de geri alarak çift vatandaşlık hakkına sahip olmuşlardır.
Her ne kadar artık Türk pasaportlarının rengi de kırmızıya dönmüş olsa da, Bulgaristan göçmenleri arasında “Kırmızı Pasaport” denilince akla Bulgar Pasaportu gelir. Bunun nedeni, kısa süre öncesine kadar Türk pasaportlarının renginin mavi olmasından kaynaklanıyordu.
Göçmenler arasında yeri geldiğinde övünç kaynağı olarak kullanılmaktan çekinilmeyen bu ufak, kırmızı belge; Bulgaristan’ın Avrupa Birliği’ne girmesiyle birlikte daha da değer kazanmıştır. Kırmızı pasaporta sahip olan Türkler, bütün dünyada serbest dolaşım hakkına sahiptir. Ancak özlerinde geçmişte yaşananlardan dolayı bayraklarının değerini çok iyi bilen ve sahiplenen kuvvetli bir Türk kimliği vardır.
This post is also available in: İngilizce