Özgeçmiş:
Ülkemizin gezi ve belgesel fotoğrafçılarından Faruk Akbaş, dünyanın pek çok ülkesinde 30 yıldır çekimler yapmaktadır. Fotoğraf Dergisi’nde sürekli gezi ve fotoğraf yazıları yazmakta olan Akbaş, Yolculuk Dergisi’nde görsel yönetmenlik yaptı. Fotoğrafları National Geographic, Hürriyet, Cumhuriyet, Daily Telegraph, Skylife gibi dergi ve gazetelerde yayınlandı. Faruk Akbaş, uluslararası bir outdoor giysi firmasının marka elçisidir. Ayrıca, Gazella Turizm’in dünyanın farklı ülkelerine düzenlediği fotoğraf gezilerinin lideridir.
Fujifilm ve ISUZU sponsorluğunda fotoğraf projeleri gerçekleştiren Akbaş, Asya ve Afrika ülkelerine Türkiye’den karayoluyla (Sarı Otobüs) fotoğraf yolculukları düzenledi. Bu yolculuklar sırasında çektiği belgeseller, “Uzaklara Yolculuk” adıyla TRT ve İz TV’de yayınlandı. TRT’de “Yansıma”, İz TV’de “İki Göz Bir Şehir” programının konuğu oldu. “Anadolu’nun Özgün Giysileri” belgesel filmini yaptı. Türkiye ve Nepal’de Nokia cep telefonlarının fotoğraf ve film test çekimlerini gerçekleştirdi. Çalışmaları, L’OREAL uluslararası fotoğraf sergilerine dahil edildi. Halen TRT belgesel kanalı için “An’ı Yakala” dizi belgeselinde Türkiye üzerinden fotoğraf aktüel programları yapmaktadır.
İstanbul’da fotoğraf etkinliklerinin yapıldığı Fotoğrafevi’ni, Kayaköy’de Sanat Kampı’nı kurdu. Çeşitli fotoğraf ve belgesel film yarışmalarında jüri üyesi olarak görev aldı; yerli ve yabancı firmalar için moda, otomotiv, turizm fotoğrafları ve tanıtım filmleri çekti. Çin Fotoğraf Federasyonu’ndan davet alarak ülkedeki fotoğraf festivallerine katıldı. Bir süre, Hacettepe ve Akdeniz üniversitelerinde fotoğraf ve belgesel dersleri verdi. İçinde Abdi İpekçi “Dostluk-Barış”, İnsan Hakları Derneği, İngiliz Kültür Derneği, TMMOB, Kültür Bakanlığı, National Geographic birinciliği olmak üzere çok sayıda ödül ve İngiltere Kraliçesinden teşekkür mektubu aldı. Fujifilm X-Photographers dünya fotoğraf topluluğunun arasına seçildi.
Doğa, kültürel yaşam ve tarihsel değerleri içeren fotoğrafları Kültür ve Turizm Bakanlığı, Eczacıbaşı gibi kurum ve kuruluşların Türkiye prestij kitaplarında kullanıldı. Fotoğraf albüm-kitapları dışında, Dijital Dünyada Fotoğraf, Fotoğrafta Pratik Kompozisyon, Fotoğraf Teknik Okumaları, Türkiye Fotoğraf Rehberi, Gezi Fotoğrafçılığı, Fotoğraf Cepte (cep telefonu fotoğrafçılığı) yayınladığı kitaplardan bazılarıdır.
Sergi: Kayaköy
Mimari yapısı, dar sokakları, kiliseleri ve doğasıyla etkileyici bir atmosferi olan Kayaköy, eski bir Rum köyü. Fethiye’den Ölüdeniz’e giderken, Hisarönü tatil beldesine geldiğinizde Karymlassos tabelasını izleyin. Beş kilometrelik bir yolun sonunda, dik bir yamacı boydan boya kaplayan evlerin kalıntılarıyla karşılaşacaksınız. Biri diğerinin güneşini kesmeden, birbirine saygı duyarak sıralanan bu taş yapılar, yörenin ilginç tarihsel dokusunu oluşturuyor.
Kayaköy’deki ilk izler, antik Likya uygarlığının Karymlassos kentine ait. Kayaköy, kimi kaynaklara göre 11. yüzyılda, kimilerine göre ise 14. yüzyılda bölgede yaşayan Rumlar tarafından Likya uygarlığının kalıntıları üzerine kuruluyor. Evliya Çelebi’nin “Seyahatname”sinde de sözü geçen ve Rumca ismi Levissi olan Kayaköy’ün, 20. yüzyılın başına kadar zengin bir kent olarak yaşamını sürdürdüğü biliniyor. 1912 yılında 6500 kişilik nüfusa ulaştığı bilinen köy, kilise eczane, hastane ve hekimleri, okulları, postanesi ve zanaat atölyeleri ile yörenin en büyük sosyal ve ticaret merkezi konumundaydı. Aynı zamanda bir basımevi de bulunan köyde, tüm Güney Ege’nin en güçlü gazetesi olan “Karya” çıkartılıyordu.
Anadolu Rumları iyi yatırımcı olduklarından ekilir, dikilir araziye değil, çevredeki kayalık, taşlık alanlara ev kurarlardı. İşte, Kayaköy de bu anlayışa uygun şekilde özgün bir yerleşim alanı olarak inşa edilmiş. Kentin aşağı mahallesindeki Panaghia Pyrgiotissa Kilisesi ile yukarı Taksiyarhis Kilisesi halen ayakta. Buna karşın, yaklaşık iki bin taş ev, şapeller, çeşitli atölyeler, okullar, hastane binası, kütüphane ve diğer amaçlı binaların günümüze kadar olan süreçte fiziksel koşullara direnemediği görülüyor. Yine de taş yollar, meydanlar, hemen hemen bütün evlerin köşe ocakları, taş ocakları, spiral tuvaletleri, sarnıçları ve çakıl taşlı döşemeleri kentin kültür zenginliğini gösteriyor.
This post is also available in: İngilizce