Özgeçmiş:
1961 yılında İstanbul’da doğdu. Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi’ni bitirdikten sonra iş hayatına STFA Holding’de başlayıp halen Roche’da devam etmektedir.
Gerçek anlamda fotoğraf çalışmalarına 2008 yılında Roche Fotoğraf Kulübü’ne katılarak başladı. Çeşitli karma sergi ve dijital fotoğraf gösterilerine katıldı. 2011’de Roche’da düzenlenen “Çırpınan Doğanın Kareleri” konulu fotoğraf yarışmasında birincilik ödülünü aldı.
Sergi: ………… giderim
Uzaklardan davul ve zurnanın sesi geliyorsa, kazanlar kurulmuş yemekler kaynıyorsa, bir tarafta sevinçli bir hüzün, diğer tarafta coşku varsa, büyük bir ihtimalle, atın üzerinde bir kız “gelin” olmak için gidiyordur.
At üzerindeki gelin, kendisinden önceki tüm gelinler gibi “hem ağlarım, hem giderim” diyerek yeni evine doğru ağır adımlarla giderken, kim bilir kaç genç kız o atın üzerinde olmayı düşlüyordu.
Atın üzerinde ağır ağır yol alan genç kız, sadece baba evinden erkek evine gitmez. Anılarıyla birlikte “göç” eder aslında yeni gelin.
Gelin olmanın olmazsa olmaz ritüeli ise, “Kına”dır. Gelin adayı, yeni evine gitmeden, o güne kadar ki yaşamına ve eski evine elveda dediği törendir.
Kadın kadına bir “son gece” olarak ifade edilebilecek olan Kına Gecesi, bir vedadır.
Gündüzden başlayıp, geceye uzanan bu tören, hüznün, ağlamanın ve aynı zamanda eğlenmenin kendisidir.
This post is also available in: İngilizce